11 Eylül 2017 Pazartesi

Sanat eseri zevk ve renk algısının ötesine geçebildiyse 'sanat eseri'dir

Hülya Ekşigil’in ifadesiyle “sanat konusunda, belirli bir seviyeyi aşmamış olan hiçbir ismin kapısından giremediği” bir dergiydi Vizyon.  Kültür ve sanat dünyasının en seçkin isimlerini yıllar boyu sayfalarında ağırlayan bu uzun soluklu ve özgün yayınının yazı işlerini yöneten Ekşigil artık yaman bir lezzet avcısı. Keşifleri ve yemek yazılarıyla ‘dilleri gülümseten’ Ekşigil hayali bir akşam yemeğinde Salvador Dali’ye hangi spesyalitesini ikram edecek sizce?

Hülya Ekşigil
100 yıl geriye gidip o dönemden bir yazar ile baş başa keyifli bir Pazar kahvaltısı yapma hakkınız olsa, kimi tercih ederdiniz?
Edgar Allen Poe

Kültür ve sanat dünyamızla uzun yıllar boyu yaptığınız sayısız söyleşi sırasında sizi en çok etkileyen 2 sanatçı hangileri oldu ve hangi yönlerinden etkilendiniz?
Hüsamettin Koçan’ın tutku ve azminden, Burhan Öcal’ın yola çıktığı ve vardığı noktaların arasındaki 'mesafeden'.

Gizemli bir işadamı size açık bir çek verdi, dünyadaki tüm müzeler ise bir gecede tüm sanat eserlerini satışa çıkarmaya karar verdiler, evinize götürmek isteyeceğiniz eser hangisi olurdu?
Herhangi bir Edward Hopper

Zevklerin ve renklerin tartışılamadığı dünyamızda sanat eserlerini tartışmak ve eleştirmek kolay mı, ya da mümkün mü?
Sanat eseri zevk/renk algısının ötesine geçebildiyse 'sanat eseri'dir ve her şey gibi eleştiriye de tartışmaya da açık olmak durumundadır.

The lighthouse at two lights, 1929
Edward Hopper
İsimleri az duyulmuş ama eserlerinden etkilendiğiniz 2 çağdaş sanatçıyı bizimle paylaşır mısınız? 
Sena Yıldırım ve Hüseyin Şahin

Yarın akşam yemeğinde Salvador Dali’yi ağırlamanız gerekseydi ona hangi spesiyalitenizi ikram ederdiniz?
Sarhoş Şeftali

Şu anda okuduğunuz bir kitabı bizimle paylaşır mısınız?
Mess, Barry Yourgrau

Hüsamettin Koçan, Baksı Müzesi

20 Ağustos 2017 Pazar

Geleceğe göndereceğim kutuya Dede Korkut masallarını koyardım

Ülkemizdeki çocuk ve gençlik edebiyatının en üretken kalemlerinden İpek Ongun... ‘Günler akıp giderken’; sanatla, sporla dolu dolu yaşansın ve gençler hayat yoluna donanımlı birer yetişkin olarak adım atsın istiyor Ongun. Hayali bir yazı atölyesinde hikâye yazma gücünü sınamak isteyenler için de ilham veren bir giriş cümlesi yazıyor. Bu cümlenin devamını getirmeye ne dersiniz?

Bir hediye kutusuna en sevdiğiniz masalı ve 3 edebi eseri koyup geleceğe göndermenizi isteseydik, hangilerini seçerdiniz?
O kutuya koyacağım masal kitabı 'Dede Korkut Masalları' olacaktır. Diğer üç kitapsa, bizleri anlatan biri Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Nutuk', diğeri onu adeta tamamlarcasına Turgut Özakman'ın 'Şu Çılgın Türkler'. Üçüncüsü de bu yıllara damgasını vurmuş olan göç ve insan ticaretini anlatan Hakan Günday'ın 'Daha' adlı kitabı.

İpek Ongun
Salon danslarını sever misiniz, seyretmekten veya yapmaktan keyif aldığınız dans dalı?
Salon danslarını çok severim çünkü bizim gençliğimizde seçkin restoranlara yemek esnasında dans da edilirdi. Biraz yer sonra dansa kalkar, sonra yine yemeğe devam edilirdi. Romantik akşamlardı. Güzel tango yapanları izlemeye bayılırım, bizlerse rock and roll dönemi gençleriydik.

Çocuklarınızla veya ebeveyninizle birlikte katıldığınız ilk sanat etkinliğini anımsıyor musunuz?
İlk sanat etkinliği Ankara Oda Tiyatrosunda izlediğim bir oyundu.

Geçmişte yurtdışında görüp Türkiye’de bir benzeri olmalıydı dediğiniz bir sanat merkezi var mı?
Hem müze hem mimari açıdan bir sanat eseri olan New York'taki Guggenheim Müzesi benzeri müzelerimiz olsa; bir de yılbaşlarında Viyana Opera Binası gibi tarihi binalarda görkemli yeni yıl konserleri olsa...diye düşünürüm hep.

Harçlığınızla aldığınız ilk sanat ürünü hangisiydi?
Doğan Kardeş Dergilerini hevesle bekler, kendi harçlığımla alırdım.

Bir yazı atölyedesiniz, herkesten farklı kısa bir hikâye yazmasını istiyorsunuz, bu hikayelerin tek ortak noktası giriş cümlesi olacak. Bu cümleyi bizim için yazar mısınız?
'Keşke...ler ve İyi ki...ler.

Şu anda okuduğunuz bir kitabı bizimle paylaşır mısınız
Şevket Süreyya Aydemir'in 'İkinci Adam' adlı üç ciltlik kitabını okuyorum, bir kez daha. İlk okuduğumda çok gençtim.

Eklemek istedikleriniz…
Ve...sizler sanatla uğraştığınız için dayanamayıp bir ekleme yapmak istiyorum. Bu benim hayalim. Keşke okullarda o önemsenmeyen dersler, müzik, resim ve beden eğitimi birer kültür derslerine dönüşse, sanal ortam kullanılarak mesela müzik dersinde konserler izletilse, müzisyenler ve müzik türleri tanıtılsa. Keşke resim dersinde yine müzeler gezdirilse, ressamlar ve akımlar tanıtılsa. Ve beden eğitiminde spor salonlarında yapılanlar, aerobik, pilates gibi, yaptırılsa. Bunun ilk, orta ve lise boyu böyle devam ettiğini hayal edersek düşünün o gençler ellerine lise diplomalarını aldıklarında nasıl bir müzik, resim ve spor kültürüne sahip olmuş olacaklardır.




2 Ağustos 2017 Çarşamba

Sanat altyapıyla, beceriyle, yaratıcılıkla olur!

Anketimizin üçüncü konuğu Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür Sanat İşletmesi’nin Genel Müdürü Özalp Birol. Çeyrek asra yaklaşan kültür ve sanat yöneticiliği kariyerinde ses getiren pek çok farklı projeye imza atan Birol çocukları müzeleri gönüllerince gezmeye davet ediyor…


7-11 yaş arası çocuklarla müze gezmek isteyen ailelere nelere dikkat etmelerini önerirdiniz?
Diğer insanları rahatsız etmemek ve eserlere zarar vermemek koşuluyla, nasıl gezmek istiyorlarsa öyle gezsinler…

Foto: Pera Müzesi Blog
80 günde değil 5 günde devri alem yapsanız, hangi 5 şehri veya sanat merkezini mutlaka ziyaret ederdiniz?
Saint Petersburg "Hermitage", Paris “Louvre”, Londra “British Museum”, New York “Metropolitan”, Washington “Smithsonian”...

Parayla saadet olmaz derler, peki parasız sanat olur mu?
Olur, önemli olan yaratıcı, farklı düşünceye ve bu düşünceyi hayata geçirebileceğiniz altyapıya, beceriye sahip olmaktır.

Bir yıl boyunca dünyadan bir müzeyi yönetmenizi isteselerdi, hangisini tercih ederdiniz?
Metropolitan

Çok yoğun bir günü geride bıraktınız ve kendinize ait sadece 10-15 dakikanız var, yenilenmek ve dinlenmek için hangi müziği dinlerdiniz?
Marconi Union’ın Weightless albümü...

İstanbul sokaklarında sanat eserlerine veya benzersiz ve iyi korunmuş bir mimari üsluba rastlamak umuduyla gezinti yapan bir kültür meraklısı yolunu hangi 3 noktadan geçirmelidir?
Sultanahmet, Beyoğlu, Fatih





10 Temmuz 2017 Pazartesi

Gençler Saygun'u dinlemeye Yunus Emre Oratoryosu ile başlayabilir

Sevginin gücü dünyamızı iyileştirebilir ve insanlık için daha iyi bir yer haline getirebilir… Anketimizin ikinci konuğu piyanist Gülsin Onay’ın en severek dinlediği pop şarkılarından biri olan “Heal the World” böyle diyor özetle. Çalışkan elçileri sayesinde sınır ve dil tanımadan tüm insanlığa nefes aldıran sanat da tıpkı sevgi gibi dünyamızı daha iyi ve keyifle yaşanır bir yer haline getirmiyor mu, ne dersiniz?

Heykel sever misiniz? Heykel sanatı denince dünyadan veya Türkiye’den aklınıza gelen ilk 2 isim.
Güzel sanatların her dalına olduğu gibi heykel sanatına da ilgi duyuyorum. Bana göre heykeller bir şehrin bibloları gibidir. Medeniyet seviyemizin ve toplumsal sanat zevkimizin göstergesidir. Aklıma gelen ilk iki isim İlhan Koman ve Auguste Rodin.

Ahmet Adnan Saygun’u anlamaya ve sevmeye gençler hangi eseri ile başlamalılar?
Adnan Saygun’u dinlemeye alışık olmayan kulaklar, yurt dışında da çok sevilen Yunus Emre Oratoryosu’yla başlayabilirler belki. Sonra İnci’nin Kitabı, onun çok sade piyano parçalarından oluşan kısa bir eseridir.
Gülsin Onay
Oğlunuzu götürdüğünüz ilk sanat etkinliği hangisiydi?
Erkin, küçük yaşta piyanonun altında oynardı, ilk etkinliği de yine bir konser oldu. AKM'de İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın bir konseriydi, yanlış hatırlamıyorsam.

Ben klasik müzikten anlamam/dinlemem diyenlere bile klasik müziği sevdirecek 3 eser öneriniz?
Mozart’ın her eseri olabilir aslında.  Elbette “Alla Turca” Piyano Sonatı özel tınısıyla bize çok hitap eden bir eser. Beethoven’ın “Ayışığı” Sonatı ağır bölüm ve Bach’ın solo viyolonsel süitleri.

Bir roman karakteri olsaydım …. olurdum
Alice olurdum. Çünkü müzik beni çevreleyen dünyayı “harikalar diyarı”na dönüştürüyor. Şeylere bakış açımı değiştiriyor. İçimi sevgi ve saflıkla dolduruyor. Merakımı körüklüyor ve beni kimsenin rüya mı gerçek mi olduğundan emin olmadığı bu dünyada, tıpkı Alice gibi maceradan maceraya sürüklüyor.

En severek dinlediğiniz rock/pop müziği şarkısı?
Michael Jackson’ın “Heal the World”ü.

Şu anda okuduğunuz bir kitabı bizimle paylaşır mısınız?

Geçen haftaki konserime gelerek beni onurlandıran değerli İlber Ortaylı’nın yeni kitabı Seyahatname’yi okuyorum. Herkese de tavsiye ederim.





1 Temmuz 2017 Cumartesi

Sanatla geçsin bu yaz!

Sanat dediğimiz uçsuz bucaksız renkli dünyanın az bilinen köşelerini bir rehber eşliğinde keşfetmek için bir anket oyunu başlatıyoruz bu yaz. Kültür ve sanat camiasına emek vermiş sanatçılar, yöneticiler, işin mutfağında görev alanlar gibi pek çok isim bu sayfalarda bizimle birlikte olacak ve sorularımızı yanıtlayacak. İlk konuğumuz 2007-2013 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yapan hukukçu Ertuğrul Günay.

Hiç resim yaptınız mı, Türk resmi dendiğinde aklınıza gelen ilk 3 isim?
İlk ve ortaokulda suluboya çalışmaları ilgimi çekiyordu. Lisede müzik bölümünü seçtiğim için resim ikinci planda kaldı. Aklımdaki ilk üç isim olarak hemen Mahmut Cüda, Duran Karaca ve Adnan Turani'yi sayabilirim. Tabii ekleyeceğim daha çok isim var.

İlk seyrettiğiniz opera?
Sanırım, 70'li yıllarda Üzeyir Hacıbekov'un "Arşın Mal Alan".

Çocukken en sevdiğiniz kitap?
Jules Verne'in kitapları..

Ertuğrul Günay

Halk oyunu bilir misiniz, oynadınız mı, hangi yöre?
Çocukken Harmandalı ile birkaç adım attım..

En sevdiğiniz türküyü ve yorumcusunu bizimle paylaşır mısınız?
Ümit Tokcan, "Üryan geldim, gene üryan giderim!"

İlk okuduğunuz anda kalbinizde iz bırakan şiir ve şairi hatırlıyor musunuz?
Lisedeyken Yön Dergisinde Nazım'ın yurt özlemiyle yazdığı şiirler, sonra Dağlarca'nın şiirleri..

Şu anda okuduğunuz bir kitap/dinlediğiniz bir CD vb. bir sanat eserini bizimle paylaşır mısınız?
Geçen hafta Can Kıraç'ın 90. yaşına armağan olarak yayınlanan kitaplarını ve Beşir Ayvazoğlu'nun Ateş Denizi'ni okudum. Şimdi Saba Altınsay'ın Kritimu'sunu okuyorum.